Başarısız Tüp Bebek Denemeleri Sperm Dna Hasarının Önemi

Mikroenjeksiyon denemelerinde oosit toplanma (opu) günü verilen ejakulattaki spermlerin DNA hasarı oranı çok önemlidir. Oosit sayısı ve kalitesi iyi olsa da, sperm sayısı hareket ve morfolojisi iyi olsa da mikroenjeksiyon başarısız olabilir. İşte bu durumlarda sperm DNA hasarını değerlendirmek gereklidir.

Standart sperm testindeki (spermiogram) sperm sayı, hareket ve morfoloji değerlendirmesi, sperm DNA hasarını göstermez.

DNA hasarlı sperm oranı arttıkça doğal yolla da gebelik şansının azaldığı bilinmektedir. Yapılan çalışmalarda;  sperm DNA hasar oranı fazla olan spermlerle yapılan mikroenjeksiyonlarda fertilizasyon oranının %20 daha az olduğu gösterilmiştir.

Embriyo döllenme oranının %20 den düşük olan durumların %75’ inde spermlerde ileri derecede DNA kırığı içermekteyken, fertilizasyon oranı arttıkça hasarlı sperm taşıyan olgu sayısı da azalmaktadır. Burada en dikkat çekici durum, mikroenjeksiyon sırasında normal morfolojide spermler seçilmiş olsa dahi embriyo döllenme oranları düşük kalmaktadır.

Sistemik infeksiyonlar, testiküler bölge infeksiyon ve iltihabi reaksiyonları, hormonal faktörler, toksinler, sigara ve oksidanların sperm yapısında bozukluk yaptığı sperm DNA hasar oranını arttırdığı literatürlerde gösterilmiştir.

Sperm DNA hasar oranı yüksekse, bunlardan gelişebilecek embriyoların gelişimi de bozulabilir. Embriyoların blastosist evresine gelme şansı azalır, düşükler artar, embriyoda anomaliler gelişebilir. Aslında fertilizasyon sırasında sperm yumurtaya girdiği zaman, yumurtada bulunan enzimler hasarlı DNA’ları tamir edebilir. Tamir mekanizması da genç yumurtalarda daha iyi işler. Bu nedenle kadın yaşı ne kadar genç ise hasarlı DNA içeren sperm oranı fazlada olsa sağlıklı gebelik ve doğum gerçekleşme şansı o kadar artar. Hasarlı spermlerin oranını artınca tamir mekanizması yetersiz kalabilir ve sorunlar başlayablir.

Sperm DNA hasar testinin normal değerleri DNA fragmantasyon indexi ile gösterilir. Değerlendirmeye alınan sperm hücreleri arasinda hasarlı DNA taşıyan sperm hücrelerine oranına bakılarak hesaplanır. DFO-DFI %30 dan fazla ise yüksek dereceli hasarlı sperm DNA hasarı, DFO-DFI oranı % 15-30 arasında ise orta derecede hasar olarak kabul edilebilir. DFO-DFI oranı %15 in altında olduğu durumlarda yeteri kadar sağlıklı spermler olarak kabul edilebilir. Bu oranları %10-20-30 olarak kullanan merkezler ve literatür bilgileri de vardır.

 

Sperm DNA hasarlarını tedavi prensipleri; enfeksiyonların tedavisi, antiinflamatuar önlemlerle lökositlerin uzaklaştırılması, antioksidanlar, hormonal stimulasyon, varikoselin tedavisi, sağlıklı yaşam tarzı ve beslenme, kilo verilmesi olarak sayılabilir.

Sperm DNA hasarı ile ilgili literatür sonuçları :

  1. Sperm DNA hasarı arttıkça düşük riski artabilir,
  2. Tüp bebek yapılan çiftlerde erkeğin sperm DNA hasar oranı yüksekse, canlı doğum oranları anlamlı derecede düşer,
  3. Sperm DNA hasarı arttıkça embriyo kalitesi bozulmakta ve gebelik şansı azalmaktadır.
  4. Sperm morfolojisinde baş ve kuyruk bozukluğu olan spermlerde DNA hasar oranı artmaktadır. Bu spermlerin tüp bebekte kullanılması başarıyı da düşürmektedir.
  5. Aşılama veya tüp bebek yapmadan önce sperm DNA hasar testi yapılması önemlidir. Özellikle gebelik kayıplarında bunun önemi daha da artar.
  6. İnfertil çiftlerde erkeğin rolünü araştırmada ve tüp bebek başarısını tahmin etmede sperm DNA hasar analizi yapılması faydalı bir tekniktir.
  7. Sperm değerleri normal olan erkeklerde tüp bebek ile sonuç alınamamışsa yada düşük oluyorsa spermin DNA hasarı yönünden değerlendirilmesi faydalı sonuç verir. Çünkü böyle erkeklerde sperm DNA hasar oranı anlamlı derecede artmıştır.
  8. Tüp bebek yapılmadan önce erkeğin spermlerinin DNA hasarı yönünden incelemesi yapılmalıdır. DNA hasar düşük çiftlerde tüp bebek yapılması başarı şansını arttırır.
  9. Sperm analizi bozuldukça hasarlı DNA içeren sperm hücre sayısı da artmaktadır.
  10. Çocuğu olmayan infertil çiftlerde erkeğin spermi DNA hasar analizine alındığında, büyük kısmında hasarlı sperm oranının artmış olduğu görülmektedir. Böyle olgularda sperm DNA hasar analizi yapılması uygun olacaktır.
  11. Sperm hareketi bozuk olan spermlerin DNA hasarlı olma oranları anlamlı derecede artmakta, yani sperm motilitesi bozuldukça sperm DNA hasar oranları da artar.

Tüm bunlardan çıkan sonuç; ejakulatta DNA hasarlı sperm oranı fertilizasyon yani embriyonun döllenmesi ve embriyonun gelişimi ile direkt ilişkilidir.